Apple, 2012'de elde ettiği kar ile tüm akıllı telefon ve PC devlerini geride bıraktı.
Teknoloji devlerinin 2012 yılında oluşturdukları mali tablolar, oldukça ilginç rakamlar ortaya koyuyor. Elektronik devi Apple’ın elde ettiği kar, bilgisayar dünyasındaki hızlı dönüşümü ve markalar arasındaki rekabetin ne durumda olduğunu göstermek açısından oldukça etkili. Öyle ki, Apple’ın 11 ayda elde ettiği kar PC sanayisinin devlerini geride bırakmış durumda.
Apple, 2012’de teknoloji dünyasının kar rekorunu kırmayı başardı. ABD’li dev elektronik ürünleri üreticisi, yazılım devi Microsoft, online perakende devi eBay ile Amazon, arama motoru devi Google ile Yahoo! ve dünyanın en büyük sosyal medya ağı Facebook’u geride bıraktı.
Yer aldığı piyasalardaki en büyük rakiplerini geride bırakan Apple, PC piyasasına ise gelir ve kar rakamlarında çok büyük bir fark attı.
Avrupa merkezli online araştırma şirketi Statista’nın yayımladığı rapora göre, Apple Kasım 2012 itibariyle 41.7 milyar dolar gibi rekor bir kar ve 156.5 milyar dolar gelir elde etti. Yukarıda saydığımız altı şirketin toplam karı ise 34.4 milyar dolar oldu.
Daha da önemlisi, Apple tek başına neredeyse tüm PC sektörünü de açık ara geride bıraktı. Statista rakamlarına göre, Dell, Intel, Acer, ASUS, IBM, HP ve Lenovo şirketlerinin kar toplamı, 19.4 milyar dolar olarak belirdi.
AKILLI TELEFONCULAR GERİDE KALDI
ABD'nin farklı sektörlerdeki birçok şirketi de Apple'ı kar toplamında yakalayamadı. Eğlence, medya ve internet şirketleri olan Walt Disney, News Corp, Time Warner, Viacom ve Comcast, 2012’de toplam 19.3 milyar dolar kar elde etti.
Akıllı telefon piyasasına bakıldığında se Samsung, Nokia, RIM ve HTC toplamda 12.8 milyar dolarlık kar rakamına ulaştı.
Apple’ın karının büyük kısmını beklendiği gibi mobil cihazlar sağlıyor. Statista, Mac satışlarının da elde edilen karda büyük bir payı olduğunu belirtti. Statista’nın hazırladığı rapor ve sunduğu grafik, medya ve internet şirketlerinin akıllı telefon piyasasından daha fazla kar elde ettiğini de gösterdi. Raporun özeti ise teknoloji şirketlerinin daima kar lideri olduğu
Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com
27 Kasım 2012 Salı
21 Kasım 2012 Çarşamba
İnsan beyinli bilgisayarlar geliyor...
IBM, ABD hükümetinin desteklediği özel bir proje kapsamında tam 10 milyar sinir hücresi içeren beyin simülasyonu oluşturmayı başardı. Araştırmacılar, proje kapsamında bir gün insan beyni gibi çalışan bir bilgisayar geliştirmeyi umuyor.
Teknoloji devi IBM, ABD Savunma Bakanlığı’nın merkezi olan Pentagon’un desteklediği özel bir Ar-Ge projesi kapsamında, bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük beyin simülasyonunu oluşturdu. Projede Pentagon’a bağlı özel araştırma kurumu DARPA ile birlikte çalışan IBM, California’da bulunan Lawrance Livermore Ulusal Laboratuvarı’ndaki (LLNL)Sequoia süper bilgisayarını kullanarak oluşturduğu simülasyonda, 10 milyar sinir hücresi ve 100 trilyon sinaps (sinir hücreleri ve diğer hücrelere mesaj iletilmesini sağlayan bağlantı noktaları) kullandı.
IBM ve LLNL’in oluşturduğu 2.084 milyar nöro-sinaptik çekirdek, tıpki insan beyni gibi fonksiyon gösteren bir bilgisayar geliştirilmesinde kullanılmak isteniyor. Söz konusu bilgisayarın tasarımı, IBM tarafından yapılacak.
İnsan Beyinli Bilgisayarlara İlk adım
IBM, “yapılan çalışmada gerçekçi, tam bir beyin oluşturulmadığını, tersine modüler, aşırı düşük güce sahip, kavramsal bir bilgisayar mimarisi kurduklarını” belirtti. IBM, araştırma hakkında sunduğu belgede, DARPA’nın 100 trilyon sinapsı içeren beyin modelindeki rakamı ortaya koymaya başardıklarını ifade etti. 100 trilyon, insan beynindeki sinaps sayısını temsil ediyor. IBM VE LLNL’nin beraber çalıştığı DARPA projesi de buradan yola çıkarak ‘SyNAPSE’ olarak belirlendi.
IBM, süperbilgisayarda beyin simülasyonunu oluşturmak için geçtiğimiz yıl sunduğu kavramsal bilgisayar çiplerini kullandı. Bu çipler, sinir hücreleriyle sinapslar arasındaki ilişkiyi oluşturmak için kullanıldı. IBM’in kavramsal bilgisayar prototip çipleri olarak sunduğu “nöro-sinaptik” 45 nano metrelik çekirdekler, 256 nöron ve 262.144 programlanabilir sinaps içeriyor.
Beyin-Bilgisayar Üretecek
Gerçekleştirilen simülasyonlda, 2 milyardan fazla nöro-sinaptik çekirdek, beyni model alan ve bu kapsamda gri ve ak madde bağlantısı bulunan 77 bölgeye ayrıldı. Gri madde ağı modellere göre oluşturulurken, ak madde için makak beyni örnek alındı. Toplamda, 530 milyar nöron ve 100 trilyon sinaps, gerçek zaman oranla 1.542 kat daha yavaş işleyen bir beyin simülasyonu oluşturdu. Ancak bu hızın, bilgisayar alanında bugün için oldukça iyi olduğu belirtildi.
IBM, SyNAPSE projesi altında beyin gibi çalışan bir bilgisayar geliştirmek istiyor. Bu beyin-bilgisayar, gerçek zamanda birçok kaynaktan gelecek bilgiyi aynı anda işleyebilecek. Aynı zamanda, gerçek beyin gibi çevresine uyum gösterebilecek. Aynı zamanda, geliştirilecek beyin-bilgisayarın küçük ve az enerji harcayan bir sistem olması isteniyor. Bu unsur, gerekli bağlantıların geliştirilmesi adına en büyük zorluklardan biri. IBM, beyin simülasyonu hakkındaki en yeni sonuçları ABD’nin Salt Lake Ciy kentinden düzenlenen 2012 Süperbilgisayar Konferansı’nda açıkladı.
Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com
Windows 8 beklenenleri karşılamadı mı?
Windows 8 ile hem PC hem de tablet segmentinde yeni bir dönem başlatmak isteyen ve başarı bekleyen Microsoft'un satışlar nedeniyle hayal kırıklığına uğradığı belirtiliyor.
Farklı kaynaklardan edinilen bilgiye göre Microsoft, Windows 8 PC satışlarının firma içi beklentilerin hayli altında kaldığını onayladı ve bu hayal kırıklığı olarak nitelendiriliyor. Microsoft özellikle PC üreticilerinin tasarım ve dağıtım konusundaki eksikliklerini eleştiriyor. Hatta bu ihtimali göz önüne alarak Surface modellerini hazırladığı da iddialar arasında. Bunun yanında düşük satışlara sebep olacak bazı etkenler de dile getiriliyor.
Bunlardan bir tanesi Windows ekibinin eski lideri Steven Sinofsky'nin Windows 8'in başarı planı konusunda yeterince şeffaf olamaması ve bunun sonucunda tüketicilerin ilgisinin çekilememesi.
Diğeri dünya çapındaki ekonomik durgunluk ve tüketicilerin Windows 8 ile iPad gibi diğer ürünlerin arasında kalması.
Bir başka neden ise üreticilerin çok farklı ürün tasarımlarına yer vermesi. Bunun sonucunda hem üretici hem de tüketici tarafında hangi ürünün en uygun olduğu konusunda kafa karışıklığı yaşanıyor. Örneğin Lenovo; Windows 8 için geleneksel dizüstü ve Ultrabook modelleri yanında dokunmatik Ultrabook ve dizüstü modelleri, Yoga tarzındaki melez ürünler, geleneksel dönebilir ekranlı ThinkPad Twist tablet PC , ThinkPad Tablet 2 tarzındaki tabletler, IdeaPad Lynx gibi klavye docklu tabletler hazırlıyor. Bu durumda tüketici hangi ürünün kendisine uygun olduğu konusunda kararsızlık yaşıyor.
Ayrıca Windows 8 ve Windows RT arasındaki belirgin farkları tüketiciye yeterince anlatamamış olması ve Windows 8 başlangıç ekranında geleneksel masaüstü gibi ögelere erişimin zorlaşması da tüketiciyi düşünmeye zorlayan etkenlerden.
Bunun yanında Ivy Bridge ve Clover Trail tabanlı Intel işlemcilerin Windows 8 ürünlerinde, Clover Trail ve ARM işlemcilerin Windows RT tabletlerde yer alması da kafa karışıklığına sebep olan diğer bir etken.
Tüm bunlar biraraya gelince tüketici açısından bekle ve gör taktiğinin uygulandığı bir sürece dönüşüyor. Gelecek yıl ortalarına kadar gelişmelerin ve alternatiflerin izlenecek olması, bir süre daha Windows 8 satışlarının beklentilerin altında kalmasına neden olacaktır.
Kaynak: http://www.donanimhaber.com/
Düşünce gücüyle bilgisayar kullanma...
Amerikalı bilim adamlarının geliştirdiği matematiksel kod çözücü bir algoritma, düşünce gücüyle bilgisayar kullanımında çığır açtı.
Vücudunun tamamı felçli olan kişiler kollarını hareket ettirmeyi
düşünerek, beynin kolun hareketini denetleyen kısmındaki hücrelerini, kollarını
hareket ettiremese de faal duruma geçirebiliyor.
Beyin ile kas arasındaki bağlantı, nörolojik yaralanmaya ve hastalığa bağlı olarak kesilmiş olsa da beyindeki sinyallerin geldiği bölge sağlam kalarak işlevini yerine getirebiliyor.
Bu bilgilerden yola çıkan nörobilimciler ve nöromühendisler, felçlilerin, beyin içine yerleştirilen bir cihazla bilgisayar imlecini hareket ettirebileceğini keşfetti. Bilim adamlarınca son yıllarda geliştirilen beyin içine yerleştirilen algılayıcı cihazlar, beyinden gönderilen her bir nöron sinyalini ölçerek ve daha sonra bir matematik şifre çözücü algoritmadan geçirerek felçlilerin bilgisayar imlecini düşünce gücüyle hareket ettirmelerine olanak sağlıyor. Bu konudaki çalışmalara nöral protez adı veriliyor.
ABD'nin Stanford Üniversitesi'nden bilim adamlarının geliştirdiği algoritmaysa bu konuda daha önce geliştirilenlerden 2 kat daha yüksek performansa sahip bulunuyor.
Dr. Vikash Gilja ve Biyomühendislik doktora adayı Paul Nuyujukian'ın başkanlığındaki bilim ekibince geliştirilen algoritma, düşünce gücüyle hareket eden bilgisayar imlecinin, daha hızlı, daha hassas ve kol hareketine daha yakın bir şekilde kullanılmasına olanak sağlıyor.
Beyin ile kas arasındaki bağlantı, nörolojik yaralanmaya ve hastalığa bağlı olarak kesilmiş olsa da beyindeki sinyallerin geldiği bölge sağlam kalarak işlevini yerine getirebiliyor.
Bu bilgilerden yola çıkan nörobilimciler ve nöromühendisler, felçlilerin, beyin içine yerleştirilen bir cihazla bilgisayar imlecini hareket ettirebileceğini keşfetti. Bilim adamlarınca son yıllarda geliştirilen beyin içine yerleştirilen algılayıcı cihazlar, beyinden gönderilen her bir nöron sinyalini ölçerek ve daha sonra bir matematik şifre çözücü algoritmadan geçirerek felçlilerin bilgisayar imlecini düşünce gücüyle hareket ettirmelerine olanak sağlıyor. Bu konudaki çalışmalara nöral protez adı veriliyor.
ABD'nin Stanford Üniversitesi'nden bilim adamlarının geliştirdiği algoritmaysa bu konuda daha önce geliştirilenlerden 2 kat daha yüksek performansa sahip bulunuyor.
Dr. Vikash Gilja ve Biyomühendislik doktora adayı Paul Nuyujukian'ın başkanlığındaki bilim ekibince geliştirilen algoritma, düşünce gücüyle hareket eden bilgisayar imlecinin, daha hızlı, daha hassas ve kol hareketine daha yakın bir şekilde kullanılmasına olanak sağlıyor.
19 Kasım 2012 Pazartesi
8 Kasım 2012 Perşembe
Apple, Intel'le olan anlaşmasını bitiriyor...
iPhone ve iPad’de kendi geliştirdiği işlemciyi kullanan Apple, bilgisayarlarındaki Intel çipleri 5 yıl içinde bırakmayı planlıyor.
DİĞERLERİ DE YAPABİLİR
2011 yılında 54 milyar dolar gelir elde eden ve bunun yaklaşık 5 milyar dolarını Apple’dan kazanan Intel, ortaklığın bitmesi halinde büyük bir darbe yiyecek. Apple’ın sektörde bir ‘trendsetter’ olduğunu ve kendi işlemcisini geliştirmesinin diğer üreticileri de aynı hamleyi yapmak üzere harekete geçireceğini savunan analistler, böyle bir durumda Intel’in zor durumda kalabileceğini savunuyor. Gelirlerinin yüzde 80’inin bilgisayarlardan elde eden Intel’in mobil cihazlar konusunda da geri kaldığı öne sürülüyor. Bilgisayar satışlarının 2012 yılında yüzde 1.7 oranında gerilemesinin de çip üreticisinin zor bir döneme gireceğine işaret ediyor.
2005’TE INTEL’E GEÇMİŞTİ
Önce IPHONE 5 hemen ardından da yeni iPad’de kullandığı A6 işlemcisinde, ARM mimarisi üzerinde tamamiyle kendi geliştirdiği Swift kodlı yeni tasarıma yer veren Apple’ın yakın zamanda MacBook Air modelinde bu işlemciyi kullanması bekleniyor. Köklü değişikliğin 2017 yılına kadar gerçekleşmesi beklenmezken, ABD’li üreticinin ara modelle kullanıcıların tepkisini ölçeceği belirtiliyor. Daha önce IBM ve Motorola tarafından üretilen PowerPC işlemcileri kullanan Apple, bu işlemcilerin Intel’in gerisinde kalmasının ardından 2005 yılında bilgisayarlarında Intel işlemcileri kullanmaya başlamıştı.
Hedef daha ince bilgisayar
HER yeni MacBook Air jenerasyonunda, daha düşük güç tüketimli ve daha az ısınan işlemciler için Intel’e baskı yapan Apple, kendi işlemci çalışmalarında yeterli performans kazanımını sağlayamaz ise Intel ile devam etmek durumunda kalacak. Amacı daha ince ve daha hafif bilgisayar sunmak olan Apple, kasasında duran 121 milyar dolarlık nakit varlığı ile yeni teknolojilere ulaşmak noktasında sıkıntı yaşamıyor. A serisi işlemcilerin üretim işini, rekabet ettiği Samsung’dan alarak Tayvanlı TSMC firmasına devretmesi beklenen Apple, bünyesine kattığı silikon tasarım firmaları ile kendi işlemcileri için daha fazla yatırım yapacak.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/
2011 yılında 54 milyar dolar gelir elde eden ve bunun yaklaşık 5 milyar dolarını Apple’dan kazanan Intel, ortaklığın bitmesi halinde büyük bir darbe yiyecek. Apple’ın sektörde bir ‘trendsetter’ olduğunu ve kendi işlemcisini geliştirmesinin diğer üreticileri de aynı hamleyi yapmak üzere harekete geçireceğini savunan analistler, böyle bir durumda Intel’in zor durumda kalabileceğini savunuyor. Gelirlerinin yüzde 80’inin bilgisayarlardan elde eden Intel’in mobil cihazlar konusunda da geri kaldığı öne sürülüyor. Bilgisayar satışlarının 2012 yılında yüzde 1.7 oranında gerilemesinin de çip üreticisinin zor bir döneme gireceğine işaret ediyor.
2005’TE INTEL’E GEÇMİŞTİ
Önce IPHONE 5 hemen ardından da yeni iPad’de kullandığı A6 işlemcisinde, ARM mimarisi üzerinde tamamiyle kendi geliştirdiği Swift kodlı yeni tasarıma yer veren Apple’ın yakın zamanda MacBook Air modelinde bu işlemciyi kullanması bekleniyor. Köklü değişikliğin 2017 yılına kadar gerçekleşmesi beklenmezken, ABD’li üreticinin ara modelle kullanıcıların tepkisini ölçeceği belirtiliyor. Daha önce IBM ve Motorola tarafından üretilen PowerPC işlemcileri kullanan Apple, bu işlemcilerin Intel’in gerisinde kalmasının ardından 2005 yılında bilgisayarlarında Intel işlemcileri kullanmaya başlamıştı.
Hedef daha ince bilgisayar
HER yeni MacBook Air jenerasyonunda, daha düşük güç tüketimli ve daha az ısınan işlemciler için Intel’e baskı yapan Apple, kendi işlemci çalışmalarında yeterli performans kazanımını sağlayamaz ise Intel ile devam etmek durumunda kalacak. Amacı daha ince ve daha hafif bilgisayar sunmak olan Apple, kasasında duran 121 milyar dolarlık nakit varlığı ile yeni teknolojilere ulaşmak noktasında sıkıntı yaşamıyor. A serisi işlemcilerin üretim işini, rekabet ettiği Samsung’dan alarak Tayvanlı TSMC firmasına devretmesi beklenen Apple, bünyesine kattığı silikon tasarım firmaları ile kendi işlemcileri için daha fazla yatırım yapacak.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/
4 Kasım 2012 Pazar
"Türk Polisi Siber Suç İle Mücadele" konulu maillere dikkat..
Tüketiciyi Destekleme Derneği (TUKDES) Genel Başkan Yardımcısı Hülya Kelleci, “Dolandırıcılar, 'Türk Polisi Siber Suç İle Mücadele' adı altında gönderdikleri mailleri açan kişilerin bilgisayarlarını kilitleyerek, şantaj yoluyla para alıyor” dedi.
Kelleci, düzenlediği basın toplantısında, internet üzerinden yapılan dolandırıcılık yöntemlerine bir yenisinin daha eklendiğini belirterek, şöyle konuştu: “Dolandırıcılar, 'Türk Polisi Siber Suç İle Mücadele' adı altında gönderdikleri mailleri açan kişilerin bilgisayarlarını kilitleyerek, şantaj yoluyla para alıyor. Vatandaşlar, bu ve buna benzer başlıklarla gelen mailleri açmamalıdır. Kontör dolandırıcılığı bayatlayınca şimdi de internetten şantaja başladılar. Maillerin açılmasıyla bilgisayar kilitleniyor. Türk polisinin adının kullanıldığı sayfada, bilgisayar ile yapılan tüm işlemler kaydediliyor. Dolandırıcılar olası ihlallere örnek olarak vatandaşlara, telif hakkı, pornografi ve terörizm teşvikini gösteriyor. Gönderilen maili açan vatandaşlar, 'Bilgisayarınızın kilidini ve ceza davasını önlemek için 200 lira ödenmesi gerekir. Ceza tutarının 48 saat içerisinde ödenmemesi halinde bilgisayarın kilitli kalacağı ve ceza davası açılacağı' uyarısıyla karşılıyor. Dolandırıcılar bu şekilde vatandaşlardan kredi kartı bilgilerini alıyor. Konuyla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bu tür şantajlara maruz kalan tüketiciler kesinlikle dolandırıcılara boyun eğmemelidir.”
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)